23 Mayıs 2012 Çarşamba

Türkçe'de Ay İsimleri

Meraktaydım bir zamandır, ne demek oluyor bu bizim ayların isimleri diye. Final döneminde öğrenmek nasip oldu. Ocak, Ekim, Aralık, ne demek olduğu tahmin edilebilen isimler ama, Şubat da ne demek ki diye düşünenler buyursun:

Ocak: Türkçe'deki bildiğimiz ateş olan yer anlamındaki "ocak"tan geliyor. Eski Türkçe'de 'od'dan türemiş odak/ocak (od/ateş olan yer). Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Zemheri olarak adlandırılırmış.

Şubat: Süryanice'deki şabat/şobat'tan geliyor. İngilizce'de 'sabbath (Türkçe şabat)', Yahudilerin dinlenme günlerine verilen ad. Büyük ihtimalle Süryaniler de kurban günlerini şabat olarak adlandırıyorlar, çünkü Şubat isminin Süryaniceden geçtiği söyleniyor. Şubat ayının İngilizcesi ise, Romalıların günahlarına kefaret olarak kurban kestikleri arındırma festivaline verilen 'Februa' adından geliyor. Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Gücük olarak adlandırılırmış.

Mart: Roma savaş tanrısı Mars'tan, Latince'den geliyor.

Nisan: Süryanice'deki 'nisanna'dan. Güneşli-güneşlenme gibi anlamları karşılar. Roma'daki Aprilius da aynı anlamdaymış.

Mayıs: Latince. Roma'da Maia, Merkür'ün annesi ve bitkileri büyüten tanrının adıdır. Latince'de maius en büyük demektir (magnus:büyük, maior:daha büyük, maius:en büyük). Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Kiraz olarak adlandırılırmış.

Haziran: Süryanice hazaran/hazuran (sıcak, hazıran)dan gelmektedir. Roma'daki adı Junius, gençlik/genç anlamlarındaymış.

Temmuz: Sümer Bereket Tanrısı'nın adı Dumuzi'den gelmektedir. Ayrıca Eski Mısır'da Dama, bir araya gelme demekmiş. Belli ki tarımsal etkinliğe atıftan gelen bir isim. Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Orak olarak adlandırılırmış. Julius Sezar bu aya kendi adından kaynaklı Juli demiş.

Ağustos: Latince'den, Roma İmparatoru Agustos'un adından geliyor. Augustus'un, Sezar'dan geri kalmamak için Şubat'tan bir gün alıp Ağustos'a eklediği, bu nedenle hem Temmuz'un hem Ağustos'un 31 çektiği söyleniyor. Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Harman olarak adlandırılırmış.

Eylül: Süryanice'deki üzüm ayı 'aylul'dan geliyor. Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Çürük olarak adlandırılırmış.

Ekim: Türkçe'den, tarlaların ekildiği ay anlamında. Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Avara olarak adlandırılırmış.

Kasım: Arapça'dan ayıran, bölen, kısımlayan anlamında. Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Koç olarak adlandırılırmış.

Aralık: Türkçe'den, iki şey, iki zaman arasındaki boşluk anlamında. Yılın bu dönemi eskiden halk arasında Karakış olarak adlandırılırmış.

Ek not: Latince'deki September, October, November, December, aynen İngilizce'ye geçmiş ve sırasıyla 7, 8, 9, 10 sayılarının Latince'sinden gelme. İlk düzenleme olan Julyen takviminde bu şekilde isimlendirilmiş ve düzenlenme sonrası Gregoryen takvimine geçişte aynen kalmış.

kaynaklar: blog.milliyet.com.tr, cevap.org, muhtelif siteler.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Spor = Hayat

('spor' gördüğünüz yerlere 'hayat' koyabilirsiniz)

Nankördür spor. Biraz soğuyup terkettiniz mi kopabilirsiniz ondan.

Düzen ister spor. Bir ara savsakladınız mı erimeye başlarsınız.

Özveri ister spor. Bazen halsiz ve isteksiz olsanız da evden çıkıp buluşmanız gerekir onunla.

Hedef koymanızı ister spor. Amaçsızca gidilen bir yol değildir.

Her zaman istediğinizi vermeyebilir spor. Koşullara bağlı olarak bazılarına iyi davranırken size istediğinizi vermeyebilir. İşte aslolan da, bu durumda dahi elinizdekiyle yetinip yolunuza devam edebilmektir. Bir gün istediğiniz noktaya ulaşmak arzusuyla.

Sizi spordan alıkoyan şeyler olabilir. Okulunuz, işiniz gücünüz, çoluk çocuğunuz sporla daha fazla iç içe olmanıza engel olabilir. Ama fırsat yaratmak sizin elinizdedir.

Eskiye bakınca hüzün, yeniye bakınca sevinçtir spor.

Bir şeyleri kirletirken temiz kalırsınız sporda.