11 Haziran 2014 Çarşamba

Belvâ

Ülkemde bir şeyler değişiyor. Baktığım her yerde aynı fabrikadan çıkma bir şeyler var.

Gücü eline geçirmiş öfkeli bir topluluk, büyük, güçlü, kararlılar. Ellerinde baltalar, vuruyorlar, kırıyorlar, yıktıklarının yerine sapsarı kokulu şeyler koyuyorlar. Bunları seviyorlar. Çok seviyorlar. Kalabalık seviyorlar.

Yeni binalar yaptılar mesela. İsimler verdiler onlara, biz ilk bakışta anlamadık. Sonra öğrendik ki kendilerine yapmışlar, bizi istemiyorlar aralarında. Kendi aralarında oturup konuşacaklar, geçmişlerini tanıyıp geleceklerini çizecekler. Çocuklarını orada eğitecekler, onların çocukları bizimkilerden çok farklı olacak. Uslu çocuklar olacak onlar, ulvî. Bizimkiler asi, öteki.

Dilimi yıkıyorlar. Onlara kalsa hiç bu hale gelmemeliydi. Bunu yapan ne fena adam ama. Güzelim dili aldı, evirdi çevirdi, şu hale koydu. Tam yavanlık. Bir müzeyyen idi ki ol bağ-ı çemen, lisan-ü belvâyı neyler ah-u zar iden. Türkçemin derinliğini, duruluğunu, mavisini, nurunu tatmamışlar gibi. Şiirler yazmışlar yıllardır. Söyleyip dinlemişler, başka dilde, başka gönülde. Ustalar, üstatlar yetiştirmişler, onlar da bizden ayrı.

Putlar yaptılar kendilerine. Onları dinliyorlar. Onlara tapıyorlar. Bir büyük put var. Bir de söylenecek çok şey.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder